Bu edebiyat 11. YY’a kadar sürmüştür.Yabacı etkilerden uzak kalmış;dil,biçim,ölçü ve ruh bakımlarından tam anlamıyla ulusal bir edebiyattır.
Sözlü Edebiyat Dönemi
Türkler arasında yazının henüz kullanılmadığı esnada oluşan ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir edebiyattır.
Genel Özellikler
Sığır,şölen,yuğ adı verilen törenlerde doğan şiirlerdir.
Şiir,dans,müzik iç içedir.
Şairler aynı zamanda büyücü,hekim,besteci,kahindirler
Şairler genellikle şaman,ozan,baksı,kam diye anılırlar.
Din törenleri zamanla din dışı eğlencelere dönüştü.
Şairler şiirlerini kopuz adı verilen bir sazla söylerler.
Hece Ölçüsü Kullanılır.
Nazım Birimi Dörtlüktür.
Genellikle yarım uyak kullanılır.
Bu Dönem Ürünleri
Sav(atasözü)
Koşuk(koşmanın eski şekli ve sığır adı verilen kutsal sürgün avlarında,şölen ya da toy denilen dinsel törenlerde kopuz eşliğinde söylenir.)
Sagu(yuğ törenlerinde söylenen ağıtlardır.Divan edebiyatındaki karşılığı Mersiye’dir.)
Destanlar ve Masallar.
Yazılı Edebiyat Dönemi
Yazılı edebiyat,yazının kullanılmaya başlanmasından sonra oluşan edebiyattır.Türkler islamiyet öncesi Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.En eski metinler 6.yy.’da Yenise Kırgızları tarafından Göktürk alfabesi ile yazılmış Yenisey anıtları ile 8.yy.’da Göktürkler tarafınadn yine aynı alfabe ile yazılmış Orhun Yazıltları‘dır.
Bu yazıtların en önemlileri Bilge Kağan,Kültigin,Vezir Tonyukuk abideleridir.İlk kez Danimarkalı araştırmacı Thomsen tarafından(1839) okunmuştur
Yazıtların Önemi:
*Göktürklerin tarihini aydınlatır.
*Ulusal Duyguları dile getiren söylevlerdir.
*Özeleştiri niteliği taşır.Sağlam bir üslupla yazılmıştır.
*Tarih,Coğrafya ve Edebiyat için önemli bir kaynaktır.
Bu yazı tamamen Sifrex.com‘a aittir.Alıntı yapılması halinde kaynak bildirilmesi gerekmektedir.Aksi hâlde yasal işlem başlatılacaktır.